Regl Nedir?

Regl, kadınlarda her ay meydana gelen vajinal kanama dönemine verilen isimdir. Regl döngüsü, kadınların doğurganlık döneminde olan üreme sisteminin döngüsel işleyişi anlamına gelmektedir. Regl döngüsü genellikle 28-32 gün arasında değişmekle birlikte, her kadında farklı sürelerde gerçekleşebilir.

Regl döngüsü, foliküler faz, ovulasyon ve luteal faz olmak üzere üç farklı evreye ayrılır. Foliküler fazda, yumurtalıkların foliküllerinin büyümesi ve yumurta gelişimi için hazırlanması görülür. Ovulasyon gerçekleştikten sonra, yumurtalıktan olgunlaşmış yumurta atılır. Luteal faz ise, yumurtanın döllenememesi durumunda salgılanan progesteron hormonunun etkisiyle rahim astarının kalınlaşması evresidir.

Beslenme, egzersiz, hormonal dengesizlikler ve stres gibi nedenler, regl döngüsünü etkileyebilir ve adet kanamasının düzensiz ve ağrılı hale gelmesine neden olabilir. Bu durumlara ek olarak, amenore adı verilen regl döngüsünün hiç gerçekleşmemesi ve disfonksiyonel uterin kanama adı verilen düzensiz veya aşırı kanamanın görülmesi gibi sağlık sorunları da regl döngüsünü etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.

Regl Döngüsü

Kadın üreme sistemi, döngüsel bir yapıya sahiptir ve bu yapı, regl döngüsü olarak adlandırılır. Regl döngüsü, bir kadının adet kanaması arasındaki periyotları ifade eder ve sağlıklı bir kadında ortalama olarak 28 günde bir gerçekleşir. Regl döngüsü, yumurtalıklar, rahim, hormonlar ve diğer faktörlerin karmaşık etkileşimlerinden kaynaklanır.

Foliküler faz, ovulasyon ve luteal faz olmak üzere üç aşamadan oluşan regl döngüsü, yumurtalıkların foliküllerinin büyümesi ve yumurta gelişimi için hazırlanmasıyla başlar. Daha sonra, ovulasyon sırasında yumurta, yumurtalıktan salınır ve menstruasyonun en belirgin dönemine girilir. Son olarak, yumurta döllenemez ise, progesteron hormonu etkisiyle rahim astarının kalınlaşmasıyla birlikte luteal faz gerçekleşir ve döllenme olmadığı için adet kanaması başlar.

Regl Döngüsü Aşamaları Ortalama Süre
Foliküler faz 14 gün
Ovulasyon 24-36 saat
Luteal faz 14 gün
  • Foliküler faz, genellikle regl döngüsünün ilk günüyle başlar ve 14 gün boyunca devam eder.
  • Ovulasyon, bir kadının en fertil olduğu zaman dilimidir ve döngünün ortasında gerçekleşir.
  • Luteal faz, ovulasyon sonrasında başlar ve ortalama olarak 14 gün sürer.

Foliküler Faz

Foliküler faz, regl döngüsünün başlangıcında yer alan ilk fazdır ve yaklaşık olarak 14 gün sürer. Bu fazda, yumurtalıkların folikülleri büyümeye başlar ve yumurta gelişimi için hazırlanır. Foliküller, içinde yumurtalık hücreleri ve östrojen bulunan sıvı dolu keseciklerdir. Yumurta hücresi, folikülün içindeki sıvıda beslenir ve büyür.

Bu fazda östrojen hormonu salınımı artar ve rahim astarı kalınlaşır. Bu kalınlaşma daha sonra yumurtanın rahim astarına tutunması için gerekli olan koşulları sağlar. Yumurtalıkların içindeki bir folikül, yaklaşık 20. günde gelişimini tamamlar ve ovulasyon için hazırdır.

Foliküler fazdaki hormonal değişimler, kadınların sağlıklı bir regl döngüsü yaşaması için çok önemlidir. Hormonal bir dengesizlik bu fazda oluşursa, regl döngüsü aksayabilir ve problemler yaşanabilir.

Ovulasyon

Ovülasyon, kadın üreme sistemi içerisinde önemli bir dönemdir. Yaklaşık 28 günlük regl döngüsünün 14. gününe denk gelen bu süreçte, yumurtalıkların birinden olgunlaşmış bir yumurta hücresi salınır. Bu yumurta, fallop tüplerine doğru hareket etmeye başlar ve burada sperm ile buluşarak döllenir. Ovülasyon süreci, foliküler fazın sonrasında oluşur ve hormonal dengenin etkisi altındadır. Yumurtalık folikülü içerisindeki yumurta hücresi, östrojen hormonunun salgılanması ile olgunlaşır ve artık yumurtalık tarafından atılmaya hazırdır. LH hormonunun artması ile birlikte, folikül patlayarak olgunlaşmış yumurta hücresini serbest bırakır. Kadınlar, ovülasyon döneminde gebelik olasılığı en yüksek olan dönemdedir. Ancak bu dönemde korunmasız ilişki ya da istenilmeyen gebeliği önlemek için diğer yöntemler kullanılmalıdır.

Luteal Faz

Luteal faz, adet döngüsünün ikinci kısmıdır. Bu faz, ovulasyondan sonra başlar ve regl adeti başlayana kadar devam eder. Yumurtanın döllenmemesi durumunda, salgılanan progesteron hormonu etkisiyle rahim astarı kalınlaşır ve hazırlanır. Bu hazırlık, eğer döllenme gerçekleşirse, embriyonun rahim astarına yerleşmesine olanak sağlar.

Bununla birlikte, embriyo oluşmamışsa veya döllenme gerçekleşmemişse, rahim astarı reddedilir ve regl adeti başlar. Luteal fazın uzunluğu, kadının hormonal dengesine bağlı olarak değişebilir. Eğer luteal faz kısa ise, embriyonun rahim astarına yerleşmesi zorlaşabilir ve gebe kalmak daha zor hale gelebilir.

Regl Döngüsünü Etkileyen Faktörler

Regl döngüsünü birçok faktör etkileyebilir. Beslenme, doğru vitamin ve minerallerin alımı regl düzeninin korunmasında önemlidir. Aynı zamanda egzersiz, vücudun sağlıklı kalmasını sağlar. Ancak aşırı egzersiz regl döngüsünü etkileyebilir. Östrojen ve progesteron hormonları arasındaki dengesizlikler, hormonal dengesizliklerin temel sebeplerindendir. Stres, hormonal dengesizlikleri tetikleyebilir ve regl döngüsünü etkileyebilir. Her kadın farklıdır ve bu faktörler her kişi için farklı şekillerde etki edebilir. Regl döngüsünün düzenli olmasını sağlamak için bu faktörlerle ilgili dikkat edilmesi gerekmektedir.

Amenore

Amenore, kadınların hayatlarının belirli bir döneminde veya hiçbir zaman, hiçbir neden olmadan adet olmaması durumudur. Çoğu zaman amenore, hamilelik, emzirme veya menopoz nedeniyle ortaya çıkar. Ancak, bazen vücudun dengesiz hormon seviyeleri, tiroit problemleri, anoreksiya veya fazla egzersiz nedeniyle de amenore meydana gelebilir. Amenore, rahim ve yumurtalıklarda hasar, tümörlere veya enfeksiyonlara da bağlı olabilir.

  • Primer amenore, kadınların hayatlarında hiç adet görmedikleri durumda ortaya çıkar.
  • Sekonder amenore, kadınların daha önce adet gördükleri ancak belirli bir süre adet görmeyi bıraktıkları durumda kendini gösterir.

Amenore belirtileri arasında meme uçlarından süt gelmesi, saç büyümesinde bir azalma, cinsel istekte azalma, baş ağrıları ve kemik yoğunluğunda azalma sayılabilir. Amenore, vücuttaki başka sağlık sorunlarına da neden olabileceğinden öncelikle bir doktorla görüşmek önemlidir.

Disfonksiyonel Uterin Kanama

Disfonksiyonel uterin kanama (DÜK), kadınların regl periyodlarının düzensiz ya da aşırı kanama ile seyretmesi durumuna verilen bir isimdir. DÜK’nin nedeni hormonal dengesizlikler olabilir. Hormonal dengesizliklerin temel nedenleri arasında tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu ve aşırı kilo gibi faktörler yer alır. Diğer nedenler arasında rahim içi küretaj, doğum kontrol haplarının yan etkileri, tümörler ve enfeksiyonlar sayılabilir.

DÜK, genellikle kadınlar arasında oldukça yaygın bir durumdur. Belirtileri arasında düzensiz kanama, aşırı kanama, kanamanın uzun sürmesi ve kanamanın beklenenden daha koyu renkte olması yer alır. Bu belirtiler durumun ciddiyetine göre değişebilir.

DÜK’nin tedavisi için genellikle ilaçlar kullanılır. Hormon tedavisi, doğum kontrol hapları ve anti-enflamatuar ilaçlar en yaygın tedavi yöntemleridir. Ancak, bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Kadınlar DÜK belirtileri gösterdiklerinde, doktorlarına danışarak daha fazla bilgi edinebilirler.

Yorum yapın